Ficool

KIRMIZI AYIN KIZI

Burcu_Boya
28
chs / week
The average realized release rate over the past 30 days is 28 chs / week.
--
NOT RATINGS
280
Views
Synopsis
Elif’in hayatı, annesinin gizemli geçmişiyle tamamen değişir. Kasabanın sakin yüzeyinin altında karanlık sırlar saklanmaktadır; annesi, bir zamanlar Lucian tarafından ölümsüzlüğe çağrılmış ve vampir olmuştur. Ancak annesi, insanlığını koruyarak Elif’i bu karanlık dünyadan uzak tutmaya çalışmıştır. Bir gece Elif, annesinin günlüğünü bulur ve korkunç gerçeği öğrenir: annesi, Lucian’ın tehlikeli teklifine direnmiş, ama karanlık bir miras bırakmıştır. Elif’in kanı, hem annesinden gelen özel bir güç hem de Lucian için çekici bir hedeftir. Kasabanın dışındaki ormanda, Arda adında gizemli bir figür Elif’in yanında belirir. Hem rehberi hem koruyucusu olan Arda, Elif’e kanını hissetmeyi, gücünü kontrol etmeyi ve Lucian’ın tuzaklarına karşı savaşmayı öğretir. Arada hem korku hem de romantik bir çekim vardır; Arda, Elif’in yanında olmayı bir görev ve aynı zamanda bir bağ olarak görmektedir. Lucian, karanlık gücüyle Elif’i denemek için tuzaklar kurar. Ancak Elif, annesinin mirasını ve kendi iradesini keşfettikçe gücünü doruk noktasına taşır. Korku artık sadece bir tehdit değil, aynı zamanda bir araçtır. Arda ile birlikte, Elif Lucian’a karşı hem hayatta kalmayı hem de kendi yolunu çizmeyi öğrenir.
VIEW MORE

Chapter 1 - KIRMIZI DOLUNAY

O gece gökyüzüne baktığımda, ayın rengi beni nefessiz bıraktı. Dolunay her zamankinden çok daha büyüktü ve parlak beyaz değil, kan kırmızısıydı. Öyle bir kızıllık ki, sanki gökten aşağıya kan damlıyor, bütün kasabayı sessizce boğuyordu.

Perdeleri kapatmak istedim ama elim havada asılı kaldı. Çünkü ormanın kenarında, ay ışığının aydınlattığı gölgeler arasında birini gördüm. Uzun boylu, ince yapılı bir silüet. Kıpırdamadan bana bakıyordu. Gözlerini seçememem gerekiyordu ama seçtim. Buz gibi, aynı zamanda yanıcı bir bakış. Kalbim deli gibi çarpmaya başladı.

Bir adım geri çekildim. Gözlerimi kapatıp açtığımda silüet yok olmuştu. Sanki hiç var olmamış gibiydi. Ama hissettiğim şey o kadar güçlüydü ki, hayal olamazdı.

Sabaha kadar uyuyamadım. İçimde aynı soru dönüp dolaştı: "Kimdi o?"

Ertesi gün okul yolunda kalabalığın içinde yürürken onu tekrar gördüm. Siyah paltosunun içinde sessizce yürüyordu, elinde eski görünümlü bir kitap vardı. Annemin ölümünden sonra bana kalan günlüğe çok benziyordu. Yanımdan geçtiğinde, hafifçe eğildi ve neredeyse duyulmaz bir sesle fısıldadı:

"Gerçeği öğrenmek istiyorsan, gece yarısı beni bul."

O an kalbim yerinden çıkacak gibi oldu. Korku değildi sadece hissettiğim… İçimde onu bulmaya dair dayanılmaz bir istek vardı.

Gece yarısı… Ay yine kızıl renkte parlıyordu. Ben, elimde annemin günlüğüyle gizlice evden çıktım. Ay ışığının altında ormana doğru yürürken ayaklarım titriyordu. İçimdeki ses sürekli "geri dön" diyordu, ama kalbim "git" diye haykırıyordu.

Ormanın derinliklerinde durdum. Rüzgâr esiyor, yapraklar hışırdıyordu. Sonra birden, arkamdan bir fısıltı duydum:

— Geldin.

O döndüğümde oradaydı. Ay ışığında yüzünü net gördüm. Solgun, neredeyse beyaz bir ten… Koyu siyah saçlar, keskin çizgiler ve gözlerinde yanan kırmızı bir parıltı.

Dilimin ucuna sadece tek bir kel