Ficool

Chapter 6 - İLK KARŞILAŞMA

Ertesi gün kasabadan uzak, ormanın derinliklerinde buluştuk. Güneş hâlâ batıyordu ve gökyüzü kırmızıdan mora dönüyordu. Ellerim hâlâ günlüğü sıkıca kavrıyordu, her satır annemin karanlık mirasını hatırlatıyordu.

— Elif… —Arda yavaşça konuştu, sesi yumuşak ama ciddi. — Bugün Lucian'a karşı hazırlık yapacağız. Ama önce bilmen gereken bir şey var: senin kanın… ona yol gösteriyor.

— Ne demek kanım yol gösteriyor? —Gözlerim korku ve şaşkınlıkla doldu. — Ben… ben daha ne yapacağımı bilmiyorum!

Arda derin bir nefes aldı.

— Kanın özel. Annenden aldığın mirasın bir parçası. Lucian bunu hissediyor ve seni bulmak için her şeyi yapacak. Ama sana öğreteceğim şeylerle onu durdurabilirsin.

— Ama ben bunu nasıl yapacağım? —Titreyen ellerimle günlüğü tuttum. — Ben… güçlü değilim.

Arda hafifçe gülümsedi, ama gözlerindeki kırmızı parıltı hâlâ ciddi ve uyarıcıydı.

— Güç, korkuyu yenmekle başlar. Sana ne yapman gerektiğini göstereceğim. Önce kanını hisset, sonra onu kontrol etmeyi öğren.

— Kanımı hissetmek mi? —Dudaklarımı ısırdım. — Nasıl olacak bu?

— Derin nefes al, Elif. İçindeki gücü fark et. Korkarsan… Lucian bunu hisseder ve seni yok eder. Ama eğer kontrol edersen… —Arda durdu, gözlerimle gözleri buluştu. — Hayatta kalabilirsin.

İçimde tuhaf bir sıcaklık yayıldı. Hem korkuyor hem de Arda'nın yanında güven hissediyordum. Bu çelişki, kalbimi deli gibi çarpıtıyordu.

Ormanda ilk denememi yaptım. Ellerimi kalbime bastım, nefesimi dinledim. Kanımı hissetmeye çalıştım. İçimde bir titreşim yükseldi; sanki annemin geçmişinden gelen bir güç akıyordu.

— Hiss ediyor musun? —Arda fısıldadı, bana yaklaşırken.

— Evet… —Gözlerim büyüdü. — Ama bu… bu çok garip.

Arda başını salladı.

— İşte bu. Bunu kontrol etmeyi öğrenirsen, Lucian'a karşı şansın olur. Ama korkarsan… kaybedersin.

Birden rüzgar sert esti ve ağaçların arasından karanlık bir gölge süzüldü. Adımlar sessiz ama keskinti. Lucian… oradaydı, bizden birkaç metre uzakta.

— Arda… —Fısıldadım. — O… Lucian!

Arda gözlerimi tuttu.

— Şimdi sakin olmalısın. Onun enerjisini hisset. Kanın seni yönlendirecek, ama korkuya kapılma.

Lucian yavaşça bize doğru yürüyordu, gözleri kırmızı bir alev gibi parlıyordu. Dudaklarında ince bir gülümseme vardı.

— Ah… ne güzel bir sürpriz. Kiminle karşılaşıyoruz bakalım? —Sesi derin ve tüyler ürperticiydi.

Kalbim yerinden çıkacak gibi oldu. Arda bir adım öne geçti, gölgesi beni kısmen örttü.

— Elif, sana zarar gelmeyecek. Yanımda ol.

— Ama… ben bunu yapabilir miyim? —fısıldadım, ellerim hâlâ günlüğü kavrıyordu.

— Yapabilirsin. Kanını hisset. Onun varlığını algıla. Ve unutma… korku senin düşmanın, ama cesaretin senin gücün olacak.

Lucian yaklaştıkça, içimde annemin gölgesi ve onun karanlık mirası bir titreme yarattı. Ama Arda yanımdaydı. Ve ben, Elif, artık yalnız değildim.

— Hadi… —Arda fısıldadı. — Bu, ilk adımın.

Gözlerimi kapattım. İçimde hem korku hem de garip bir çekim vardı. Lucian'ın gölgesi üzerimize düşmüştü. Artık geri dönüş yoktu.

---

More Chapters