Ficool

Chapter 19 - BÖLGEDEKİ İTİRAF

(Ateş'in Anlatımı)

Karanlık bana hep ait oldu. Sokakların sessizliği, gölgelerin sığınacak kolları… Orada nefes almayı öğrendim. Ama bu kez karanlık bana huzur değil, bir tür huzursuzluk fısıldıyordu. Çünkü onu izlerken artık eskisi gibi değildi.

Azra.

Eskiden korkardı. Adımlarını hızlandırır, etrafına endişeyle bakardı. Şimdi ise… bakışlarında başka bir şey vardı. Korkunun yerini bir merak almıştı. Hatta zaman zaman bana doğru çevirdiği gözlerinde bir çekim gördüm. Bu, benim için en tehlikeli işaretti. Çünkü onun farkında olduğunu biliyordum artık.

Geceleri gölgelere karışıp onu izlerken, kendi içimde çatıştım. Yaklaşmak istedim. Yanına gitmek, onunla konuşmak… Ona, "Korkma, ben buradayım" demek. Ama ağzımdan çıkacak tek bir kelime bile hayatını altüst edebilirdi. Çünkü ben karanlığın adamıyım. Onun ışığına dokunmam yasak.

Ama kalbim… kalbim ilk kez emir dinlemiyordu.

Onu penceresinin önünde otururken gördüğüm geceyi unutamıyorum. Camın önünde, karanlığa bakıyordu. Dudakları kıpırdadı, fısıldadı:

— "Sen kimsin?"

O an içimden cevap vermek geçti. Adımı söylemek, kim olduğumu açıklamak… Ama sustum. Çünkü söylersem artık geri dönüşüm olmazdı.

Gölgelere karışıp uzaklaştığımda kalbim hâlâ çarpıyordu. Bir yabancıya kalbimi kaptıracağımı hiç düşünmemiştim. Kaldı ki bu yabancı, bana bakarken ürkmek yerine güven hissediyorsa… bu, benim için bir zayıflık demekti. Ve zayıflık, benim dünyamda ölüm getirirdi.

Yine de geceleri uykumda bile gözlerim onunla doldu. Onun gülüşünü hiç duymadım ama hayal edebiliyordum. Onun sesini duymadım ama rüyalarımda bana fısıldıyordu: "Beni bırakma."

Kendi kendime söz verdim:

Onun hayatına karışmayacaktım. Yakınlaşmayacaktım.

Ama aynı zamanda bir başka söz daha verdim:

Eğer ona bir şey olursa, onu ben koruyacağım.

Çünkü artık biliyordum. Azra sadece masum bir yabancı değildi. O, benim karanlığımda açan tek ışık parçasıydı.

Ve en korkuncu da şuydu: Ben bu ışığı istiyordum.

---

More Chapters