Ficool

Chapter 24 - GÖLGELERİN SESSİZ ÇAĞRISI

Ateşin anlatımı

Göz göze geldiğimiz o an, zihnimde yankılanıp duruyor. Karanlık benim yuvam, nefesim, alışkanlığım… ama onun gözlerinde yakalandım. Ne kadar derine saklansam da, sanki gözleri içimdeki bütün gölgeleri görüyordu.

O geceden sonra, kendime defalarca söz verdim. "Bir daha yaklaşmayacaksın" dedim. "Onu unutacaksın."

Ama adımlarım bana ihanet etti. Hangi sokaktan geçsem, hangi köşede dursam… gözlerim hep onu aradı. İçimdeki ses susturulamıyordu: "Bir kez daha gör. Bir kez daha bakışlarını yakala."

Geceleri yine onu izlemeye başladım. Sessizce, geriden, gölgelerin içinden. O farkında bile değildi ama ben onun ritmini ezberledim. Adımlarını, saçlarını savuruşunu, kitaplarını göğsüne bastırışını… Hatta başını hafifçe yana eğip düşüncelere daldığında yüzünde beliren o kırılgan çizgiyi bile.

Kendi kendime kızıyordum. Bu bir zaaf, bu bir tehlike. Onun dünyasıyla benimkisi yan yana gelemezdi. Ama yine de geri duramadım.

Bir gece, odasının ışığı yandığında camının önünde durdum. Onu görebiliyordum. Ellerini yüzüne kapatmış, sonra aniden başını kaldırmıştı. Dudakları kıpırdadı. Duyamasam da hissettim: Bana sesleniyordu.

O an içimde bir şey koptu. Gölgelerden çıkıp yanına gitmek, gerçekten var olduğumu hissettirmek istedim. Ama kendimi tuttum. Çünkü biliyorum… benim yaklaşmam, onun ışığını söndürebilirdi.

Karanlığın bana yüklediği ağırlıkla Azra'ya duyduğum çekim arasında sıkıştım. Çocukluğumdan beri öğrendiğim tek şey vardı: İnsanlardan uzak durmak. Kimseyi yanına yaklaştırmamak. Çünkü benim gölgelerim, dokunduğu her şeyi kirletirdi. Ama şimdi ilk kez… bu düşünceye inanmak istemedim.

Belki de… onun gözleri bana başka bir ihtimali fısıldıyordu.

Gece yarısı olduğunda hâlâ sokakta yürüyordum. Yağmur yeni dinmişti, kaldırım taşlarının üzerinde su damlaları ışıldıyordu. Onun geçtiği yolları adımladım, sanki izi oradaydı.

Her köşe başında kendime aynı soruyu sordum: "Kaçmalısın mı, yoksa yaklaşmalı mısın?"

Ama cevap hep aynıydı. Kaçmak istesem bile kalbim beni zincir gibi ona bağlıyordu.

Biliyorum, bu benim için bir savaş olacak.

Ama ne kadar direnirsem direneyim, gölgeler artık bana sığınak olmuyor. Çünkü o, gözlerimin en karanlık yerine kadar işledi.

Ve en tehlikeli tarafı şu:

Ben, ilk kez… bu tehlikeden kaçmak istemiyorum.

---

More Chapters