Ficool

Chapter 20 - KARANLIKTA İLK BAKIŞ

(Azra'nın Anlatımı)

Gecelerimle gündüzlerim birbirine karıştı artık. Uyumaya çalışsam da rüyalarımda hep aynı gölge beliriyor, gözlerini üzerimde hissediyordum. Uyandığımda da o hissi üzerimden atamıyordum.

Sanki rüya ile gerçek arasında bir yerde yaşıyordum.

O gün okuldan çıkıp eve doğru yürüyordum. Yağmurdan sonra yerler hâlâ ıslaktı, kaldırımlarda su birikintileri ışıkları yansıtıyordu. Adımlarım yankılanıyordu ama o yankının bana ait olmadığını düşündüğüm anlar oldu. Durup arkama baktım. Sokak boştu. Ama kalbim bana yalan söylemiyordu. O buradaydı.

Hızlı yürümek istedim, sonra birden yavaşladım. Kaçmak istemiyordum artık. Belki de ilk kez onun varlığını kanıtlamak istiyordum.

Tam o sırada kalbim aniden hızlandı. Çünkü yolun karanlık köşesinde bir siluet belirdi. Uzun boylu, siyah giysiler içinde. Beni izliyordu.

Bacaklarım titredi, nefesim kesildi. Kaçmak için bir adım bile atamadım. Sanki olduğum yere çivilenmiştim. O adımını ileriye attığında gölgelerden yüzüne biraz ışık vurdu. Yüzünü tam göremiyordum ama gözlerini… o bakışları tanıyordum.

Rüyalarımdakiyle aynıydı.

Birkaç saniye boyunca birbirimize baktık. Ne o konuştu, ne ben. Ama gözlerimiz sessizce konuşuyordu sanki. Korku hissetmiyordum. Tam tersine, içimdeki boşluk dolmuş gibiydi. İşte, bu o.

Neden bilmiyorum, dudaklarım kıpırdadı. Sesim fısıltı gibi çıktı:

— "Sen…"

O ise hiçbir şey söylemedi. Sadece bakışlarını üzerimden çekmeden geri bir adım attı. Sonra bir adım daha… Ve gölgelerin arasına karışarak kayboldu.

Ayaklarım yerden kopmuş gibiydi. Sanki rüyalarım gerçek olmuştu. Ellerim titrerken kalbimden tek bir cümle geçti:

"Artık biliyorum… sen varsın."

O gece penceremin önünde oturdum, dışarıdaki karanlığa baktım. İçimde garip bir huzur vardı. Onu gördüm. Gerçekten gördüm.

Ve artık biliyordum ki bu hikâye sadece rüyalarımda kalmayacaktı.

---

More Chapters