Ficool

Chapter 3 - Masal

Bartu, ofisinde oturmuş şehrin karmaşası camlara yansıyordu ama zihni hâlâ Masal'daydı. İçindeki hisler öylesine güçlüydü ki, sadece onu düşünüyordu.

Bartu'nun en güvendiği adam, sağ kolu ve tüm kirli işlerini yönettiği kişiydi. Emir, Bartu'nun odasına girdiğinde Bartu'yu öylece şehri izlediğini görünce kaşlarını kaldırdı.

Bartu ofisinde pencereden şehri izlerken, Emir elinde kalın bir dosya ile içeri girdi.

"İstediklerini topladım," dedi, masanın üzerine dosyayı bırakarak. "O kızla ilgili her şey burada."

Bartu sessizce dosyayı açtı. Sayfaları karıştırırken gözleri titremiyordu; her detay dikkatle inceleniyordu. Emir, onun bakışlarını görünce biraz gülümsedi.

"Masal, yetimhanede büyümüş," dedi Emir,

Bartu Emir'in dediğini tekrar etti "Masal,Masal demek adı Masal" masanın kenarına yaslanarak. "Kendisi küçük bir kafede çalışıyor. Sakin, sakin bir hayatı var. Ailesi yok, resmi bir kaydı yok. Yakın çevresi sınırlı; sadece kafedeki iş arkadaşlarıyla ilişkisi var."

Bartu başını salladı. "Devam et."

Emir, dosyayı biraz daha açtı. "Masal'ın günlük rutinleri, çalıştığı saatler, sık gittiği yerler... her şeyi not ettim. Sosyal medya hesapları sınırlı, fazla paylaşım yok. Gizliliğine önem veriyor. Kısacası... ulaşması zor bir kız."

Bartu, derin bir nefes aldı. "Tam da bu yüzden ilgimi çekiyor. Bu kız... sıradan biri değil."

Emir kaşlarını kaldırdı. "Senin için önemi başka, anladım. Ama dikkat et. Masal kırılgan biri. Yanlış adım atarsan... onun hayatına zarar verebilirsin. Bu kız için... her şeyi dikkatli yapmalıyız."

Bartu dosyaya bir kez daha baktı ve kapattı.

Bartu camdan dışarı bakarken tek bir düşünce zihninde yankılanıyordu:

"O kız... hayatımın bir parçası olacak."

Kafenin kapısı ağır bir sesle açıldığında

Masal başını kaldırmadan sipariş hazırlamaya devam ediyordu. Günün yoğunluğu, sıcak kahve buharı ve müşterilerin uğultusu onun için sıradan bir rutindi. Her gün olduğu gibi bardakları parlatıyor, masalara kahve bırakıyor, kimseye bakmadan işine odaklanıyordu.

Ama Bartu'nun gözleri onu fark etmişti. Siyah takım elbisesi, sert ve kararlı adımları, yanında getirdiği evrak çantasıyla kafenin atmosferini anında değiştirmişti. O, Bartu'ydu; şehirdeki en güçlü ve tehlikeli isimlerden biri. Ama şimdi bütün o gücün, servetin, tehlikenin hiçbiri önemli değildi. Tek önemli olan Masal'dı.

Masal, onun varlığından habersizdi. Bartu'nun orada olduğunu bilmiyor, fark etmiyor, sadece siparişleri yetiştiriyordu. Bartu için bu müthiş bir çekicilikti. O an, ilk defa bir kadına bakarken kalbinin bu kadar hızlı attığını hissetmişti.

Toplantıya gelmişti, yanında adamlarıyla iş konuşmaları yapıyordu.

Ama zihni Masal'dan ayrılmıyordu. Saçlarının ışıkta parlayışı, yüzündeki huzurlu ama yorgun ifade, parmaklarının bardakları tutuş şekli... Bartu her detayı içselleştiriyordu.

Gözlerini Masal'dan alamıyordu. Her hareketi onun için büyülüydü. Toplantı sırasında notlar alıyor, sorular soruyor gibi görünüyordu ama aklının tamamı Masal'a kilitlenmişti.

Kafenin ışıkları onun bakışlarıyla birleşiyor, Masal'ın farkında olmadığı bir cazibe yaratıyordu. Bartu bir an için kendi kendine gülümsedi; ilk defa bir kadına karşı güçsüz olduğunu hissediyordu.

Toplantı bitip kafenin kapısından çıkarken, Bartu adımlarını ağır attı ama gözleri Masal'dan hiç ayrılmadı. İçinde yeni bir kararlılık doğmuştu:

Masal, etrafa baktığında onu fark etmişti o an kısa sürede olsa göz göze geldiler. gözlerindeki çekim, onun için görünmez bir sır olarak kalmıştı. Ama Bartu, o andan itibaren Masal'ı tanımak ve hayatına sokmak için hiçbir engel tanımayacaktı.

More Chapters