Son günlerde, yeni evime yerleşmenin, iş hayatına uyum sağlamanın ve yeni arkadaşlar edinmenin telaşıyla, kendi evimde üçüncü ayımı doldurmuştum bile. İşyerimi ara sıra ziyaret eden bir müşteri dikkatimi çekmişti; benimle ilgileniyor gibiydi. Yakışıklı bir adam değildi ve saygın bir mesleği vardı. Yakınlaşmaya başlamıştık. Beni sosyal medyada bulup eklemişti ve sohbetimiz orada devam etti.
Bir gün beni yemeğe davet etti. Chris hâlâ ortalıkta yoktu; bana ayda sadece bir kez, genellikle akşam 9 civarı ve her zaman dostça bir tonda yazıyordu. Artık bir kız arkadaşı olduğunu varsaydım. Soru sormuyordum; bitmiştik.
Konumuza dönelim: Bu yeni adamın adı Felix'ti. Esmerdi, kıvırcık saçları, büyük bir burnu, ince bir üst dudağı ve yüzünde birkaç siyah noktası vardı. Gözleri siyahtı. Sonradan fark edeceğim gibi, çekici bir çapkındı. Dışarıda yemek yedik; bira ve tavuk yiyebileceğimiz bir yer seçti. İlk buluşma için biraz rastgele gibi geldi ama çoktan oradaydık. Ben bir bira içtim, o iki ve biraz çakırkeyif gibiydi. Taksi çağırıp beni eve bırakmayı teklif etti, ben de kabul ettim.
Yolda elimi tuttu ve evime gelip gelemeyeceğini sordu. Bir anlık tutkuyla kabul ettim. Daireme çıktık ve yatak odasında yaşananlar pişmanlık dolu bir sabaha yol açtı ama öyle devam ettik. Felix'le ilişkim flört ile çıkar ilişkisi dinamiği arasında bir yerdeydi ama net bir etiketi yoktu.
Beni dışarı çıkardı, bana yeni yerler göstermeye çalıştı, güzel bir araba kullandı, hediyeler verdi ve hatta ev eşyalarımdan bazılarının taşınmasına yardım etti. Bir keresinde bana altın bir bilezik ve kolye hediye etti. Ancak Felix sık sık telefonuna yapışmış gibiydi -mesajlar, aramalar- ne sordum ne de umursuyordum. O, kalacak tiplerden değildi. Asla gelecekten bahsetmez, asla söz vermezdi. Sadece anı yaşardı.
Felix daha sonra evlilik dışı çocuk sahibi olan bir adam olacaktı. O hala sosyal medyamda. İçimden bir ses hep onda bir şeylerin eksik olduğunu söylüyordu - beni asla güvende hissettirmedi - ama beni destekledi, özellikle de maddi olarak. Belki de insanları bu şekilde etkiliyordu.
İçinizde bir şey eksikse, o boşluğu doldurabilecek biri her zaman güzel görünür.
Sonra... Ne?! Chris'ten bir mesaj: "Gelecek Cuma akşamı oraya geliyorum. Beni iki günlüğüne ağırla." Bu beklenmedik bir şeydi...