--- ÖLÜM.
Bir gün iki arkadaş, Kai ve Rean, okulda öğle arasında yemek almak için kantine gidiyorlardı.
Yolda yürürken okulun çetesi önlerini kesti.
Çete: "Hop gençler, nereye öyle?"
Kai ve Rean, umursamaz bir şekilde kantine doğru ilerlemeye devam ettiler.
Çete: "Bizi görmezden mi geliyorsunuz? Eğer affetmemizi istiyorsanız bütün paranızı bize vereceksiniz."
Kai, atarlı bir şekilde:
"Niye veriyormuşuz?" dedi.
Bunun üzerine çete sinirlendi. Tam onlara saldıracaklardı ki öğretmen çıkageldi ve dağıldılar. Ama çetenin rahat duracağı yoktu.
O gün Kai ile Rean'in sınıfı temizlik görevindeydi, bu yüzden okuldan geç çıkacaklardı. Dersler bitti, sınıfı hızlıca temizlemeye başladılar. Temizlik bitince hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı. Artık eve dönme vaktiydi.
Yolda yürürken yine çeteye rastladılar. Çete önlerini kesti.
Çete: "Bu sefer elimizden kim kurtaracak sizi? Ama eğer bütün paranızı verirseniz sizi bu seferlik affederiz."
Kai öne çıkıp:
"Siz kimsiniz de size para veriyormuşuz?" dedi.
Bunun üzerine çete saldırıya geçti. Rean iri yapılı olmasına rağmen çok güçlü değildi. Bu yüzden bütün yük Kai'ye düştü. Hem kendisini hem de arkadaşını korumak için çabalıyordu.
Derken çeteden biri arkadan bıçak çıkardı ve sessizce Rean'a doğru ilerlemeye başladı. Kai bunu fark eder etmez arkadaşının yanına doğru koştu. Tam bıçak Rean'a saplanacakken Kai önüne atladı ve bıçak ona isabet etti.
Kai yere yığıldı. Çetenin lideri şok içinde:
"Ne yaptın sen?!" diye bağırdı. Sonra hepsi korkuyla kaçmaya başladı.
Kai çok kan kaybediyordu, yaşama şansı yok gibiydi. Rean'ın elleri arasında son nefesini verirken fısıldadı:
"Özgürlüğünden asla vazgeçme..."
Ve gözlerini yumdu.
Kai, bir anda boşlukta uyandı.
"Ben öldüm mü?" diye düşündü.
O sırada beyaz saçlı bir kadın kulağına eğilip fısıldadı:
"Ben seni bağışladım."
Sonra Kai, bilmediği bir yerde — garip bir kümeste — heyecanlı bir şekilde uyandı.
Son.
---