Arda'nın Anlatımı
Aracın içinde sessizlik vardı. Zehra yanımda oturuyordu; elleri dizlerinin üzerinde sıkıca kenetlenmiş, gözleri korku ve çaresizlikle doluydu. Korumalar arka koltukta sessizce bekliyor, herhangi bir hareketi engellemek için hazır duruyordu. Aracın motor sesi, sessizliğin içinde neredeyse yok olmuştu.
— "Sessiz ol," dedim, sesi keskin ve otoriter. "Konuşmak hiçbir şeyi değiştirmez. Şimdi bana uyman gerek."
Zehra titredi, gözleri bana kilitlenmişti. İçimde bir tatmin hissi belirdi; kontrol tamamen elimdeydi. Ama güçle birlikte sorumluluğun da farkındaydım; bir yanlış hareket her şeyi tehlikeye atabilirdi. Aracın camlarından geçen gölgeler, Zehra'nın yüzüne düşüyor ve korkusunu daha da belirgin hâle getiriyordu.
— "Babası ne yaparsa yapsın, artık işimiz bitti," dedim kendi kendime. "Kontrol benim."
Her nefes, her bakış odadaki sessizliği ve baskıyı yoğunlaştırıyordu. Korumalar arka koltukta sessizce izlerken, Zehra'nın titremesi ve gözlerindeki endişe bana güç veriyordu; psikolojik üstünlük tamamen benim tarafımdaydı.
Zehra'nın Anlatımı
Kalbim deli gibi çarpıyordu. Arda yanımda sessizce oturuyor, gözleri keskin ve tehditkâr bir şekilde beni süzüyor, kelimeleri olmadan bile korkutuyordu. Ellerim hâlâ titriyordu; nefesimi kontrol etmeye çalışsam da başaramıyordum.
— "Babam… şimdi ne olacak?" diye fısıldadım kendi kendime. Cevap gelmedi. Arda sadece sessiz ve kararlı bir şekilde ilerliyordu, her hareketiyle kontrolü hissettiriyordu.
Korumaların sessizliği ve Arda'nın bakışları, odadaki gerilimi araç içine taşımıştı. Dışarıdaki gölgeler camlardan geçerken, içimdeki korku daha da yoğunlaşıyordu. Kaçamayacak olmanın verdiği çaresizlik, nefesimi kesti.
— "Nereye götürüyor beni… ve neden?" diye fısıldadım, ama cevapsız kaldı. Arda yalnızca bakışlarıyla cevap veriyordu; itiraz etmeye bile fırsat bırakmıyordu.
Aracın her metre ilerleyişi, içimdeki korkuyu ve çaresizliği daha da büyütüyordu. Arda'nın kontrolü hem babamın hem de benim üzerimde tamamen hâkimdi. Her an, bir sonraki hamlesinin ne olacağını hesaplamak zorundaydım. Bilinmeyen bir yolculuğa doğru sürüklenirken, her nefes, her bakış ve her sessizlik baskıyı daha da yoğunlaştırıyordu.
Gölgeler uzuyor, sessizlik ağırlaşıyor, aracın içindeki hava nefes aldırmayacak kadar yoğun bir gerilimle doluyordu. Arda'nın bakışları her hareketimi izliyor, kontrolü elden bırakmadığını hatırlatıyordu. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
---