Arda'nın Anlatımı
Paranın bir kısmı masaya bırakılmıştı. Masadaki adam hâlâ titriyordu ama artık işimin büyük kısmı bitmişti. Gözlerim köşede hâlâ duran genç kadına ilişti. Tanımıyordum, ismini bilmiyordum. Ama gözlerindeki korku ve titreme, istemeden de olsa bu dünyanın içine düştüğünü gösteriyordu.
— "Borcun kısmı ödendi. Ama unutma, gecikmeler bedeli artırır," dedim, sesi hâlâ keskin ve tehditkâr.
Kadın, adımlarını geri çekmeden masadan parayı alıyordu. Her hareketi dikkatlice izledim. Sessizlik odada hâlâ asılıydı; nefes almak bile zor görünüyordu. Ama artık görevimin en kritik kısmı tamamlanmıştı.
Kapıya doğru yönelirken, gözlerim hâlâ onun üzerinde kaldı. Merhamet yoktu; sadece kontrol ve gücü hissettirmek yeterliydi. Onun her adımı, her titreyen nefesi, görevimi doğru yaptığımı gösteriyordu.
---
Zehra'nın Anlatımı
Paranın bir kısmını teslim ettikten sonra içimde küçük bir rahatlama hissettim, ama korku hâlâ kalbimdeydi. Babamın borcunu ödemek için istemeden girdiğim bu ev, hâlâ ölüm ve tehdit kokuyordu. Arda'yı tanımıyordum, sadece haberlerden biliyordum; mafyanın en korkulan adamıydı.
— "Tamam… tamam, işte para," dedim, titrek sesimle ama hâlâ gergin.
Masadan uzaklaşıp kapıya doğru yürürken kalbim hâlâ deli gibi atıyordu. Ama adımlarımı hızlandırmam gerektiğini biliyordum. Evden çıkış yolunda gözlerimi Arda'dan ayıramıyordum; sessizlik hâlâ üzerimdeydi. Her nefes alışımda korku, her adımda çaresizlik biraz daha büyüyordu.
Kapı eşiğine geldiğimde derin bir nefes aldım. Dışarı çıkmak, özgürlük gibi görünüyordu, ama içimde hâlâ onun acımasız dünyasının gölgesi vardı. Babamın borcu ödense de, o gözler ve o sessizlik, zihnimde kalmıştı. Arda'nın acımasızlığı ve gücü, hâlâ üzerimde bir baskı gibi duruyordu.
Dışarı adımımı attım, gece soğuğu yüzüme çarpınca küçük bir rahatlama hissettim. Ama biliyordum ki, bu yalnızca kısa bir ara; hayatımız hâlâ onun acımasız dünyasına bağlıydı ve hiçbir şey tamamen bitmiş değildi.
---