Ficool

Chapter 15 - Bölüm 14 – Kasaba Halkının Uyanışı

Yağmur dindiğinde kasabanın meydanı sessizdi. Gökyüzünde gri bulutlar yavaşça dağılırken, Halil ve Derin hâlâ birbirlerine sarılı duruyordu. Yorgunluk bedenlerini sarmıştı, ama kalplerinde tarifsiz bir güç vardı.

Tam o sırada çevredeki evlerin kapıları aralandı. Meraklı bakışlarla kasaba halkı tek tek meydana çıkmaya başladı. Kadınlar başörtülerine sarılmış, yaşlılar bastonlarına yaslanmış, gençler ise ellerinde meşalelerle sessizce yaklaşıyordu.

Önce kimse konuşmadı. Sonra yaşlılardan biri, bembeyaz sakallarıyla Halil'in yanına geldi. Sesi titrek ama kararlıydı:

— Hepimizin gözleri önünde savaştınız. Biz yıllardır gölgelerden korkarak yaşadık. Ama bu gece… siz bize cesaret oldunuz.

Bir başka kadın, gözleri dolu dolu Derin'e yaklaştı.

— Kızım… sen küçücük bir bedenle karşınıza çıkan o adamlara meydan okudun. Sen bizim gururumuzsun.

Derin'in kalbi sıkıştı, gözlerinden yaşlar süzüldü. Bu destek hiç beklemediği bir anda gelmişti.

— Biz sadece kendimizi değil… sizi de korumak istedik, dedi kısık bir sesle.

Kalabalıktan gençlerden biri öne atıldı, Halil'e baktı.

— Seninle omuz omuza savaşmaya hazırız. Yabancılar bir daha geldiğinde yalnız olmayacaksınız.

Kalabalığın arasından çıkan bu sözler meydanı doldurdu. İnsanlar alkışlamaya, birbirlerine cesaret vermeye başladı. Kasaba, ilk kez yıllardır süren korkusunu bir kenara bırakıyordu.

Halil'in gözleri Derin'in gözlerine kilitlendi. O an ikisi de aynı şeyi düşündü: Artık sadece iki kişi değillerdi. Arkalarında bütün bir kasaba vardı.

Yaşlı adam bastonunu yere vurdu.

— O defterdeki sır ne olursa olsun, biz birlikte koruyacağız. Artık gölgeler değil, biz güçlü olanız!

Meşaleler meydanı aydınlatırken, halk tek tek Halil ve Derin'in yanına gelip ellerini sıktı. Sanki o an, kasabanın kalbi yeniden atmaya başlamıştı.

Derin içinden şöyle geçirdi: Belki de kader bizi sadece aşk için değil… bir halkı uyandırmak için de yan yana getirdi.

Halil, Derin'in kulağına eğildi.

— Seninle başladık, Derin… ama şimdi bizden çok daha büyük bir hikâyenin parçasıyız.

Gökyüzünde bulutların arasından doğan ay, kasaba halkının yüzlerini aydınlatırken, meydanda yepyeni bir umut doğdu.

More Chapters