BÖLÜM 1
Amelia, şehrin merkezinde yer alan o küçük dairesinde gecenin sessizliğini dinliyordu. Işıklar sönmüş, kızının yumuşak nefesi odanın diğer ucundan duyulabiliyordu. Bu yeni hayat… belki de alışabileceği bir şeydi.
Sürüsünden, ailesinden, geçmişinden uzak; sadece bir anne, bir çalışan, sıradan bir kadın gibi yaşıyordu. Oysa sıradan değildi. O bir Bilen'di. Soyu asırlara uzanan, geleceği gören kadınlardan biriydi. Kurtlar için bu, sıradan bir unvan değildi. Bilenler için savaşlar çıkmış, sınırlar değişmişti. Ve Amelia, belki de son yüzyılın en güçlü Bilen'i olacaktı — ama henüz farkında bile değildi.
Daha 23 yaşındaydı.
Ve kalbi, hâlâ kanıyordu.
Victor'un yokluğu bedeninde bir boşluk, ruhunda bir yankıydı. Onu yalnızca sevdiği için değil, aynı zamanda kurduyla bağlandığı, gerçek olmayan bir eş olmasına rağmen birbirlerini seçtikleri için kaybetmişti. Bu bağ, onun annesi tarafından görülebilmiş, babası tarafından kabullenilmişti. Victor'un geçmişi, gizlenmişti — kraliyet sürüsünden geldiği yalnızca annesi ve babası tarafından biliniyordu.
Victor'la olan aşkı, gençlik yıllarında başlamıştı. Daha on yedi yaşındayken eşleşmişlerdi. Kurtlar gerçek eşlerini bulmadan çocuk sahibi olamazlardı… ama Amelia hamile kalmıştı. Bir mucize, ya da bir lanet… belki de her ikisi.
Karnında kızını taşırken, hayatı geri dönülmez bir şekilde değişmişti.
Evlerinin arka bahçesinde gerçekleşen saldırı, her şeyi yok etmişti.
Annesi Anastasia, onu korumak için hayatını vermişti. Ölmeden önce fısıldadığı sözleri hâlâ kulaklarında yankılanıyordu:
"Korkma. O seni bulacak. Bu, son değil."
Ama Victor da, annesi gibi, o gece hayatını kaybetmişti. Amelia, cenazelerinde sessizce durmuş, bedenlerini yakarken gökyüzüne bakmıştı. Ateşin içinde geçmişini gömmüş, kalan her şeyi geride bırakmıştı.
Kızı doğduktan sonra sürüyle vedalaşmak istemişti. Kurt kadını olarak kurduyla konuşabiliyordu, ama dönüştüğü yoktu henüz. Çünkü Bilenler, gerçek eşlerini bulmadan kurtlarına kavuşamazdı.
Bu yüzden babasının şehre açtığı insan şirketlerinde bir pozisyon istemişti. Etkinlik planlayıcısı olarak görev alacaktı. Bu işte başarılıydı; çünkü kurtlar arasında büyümüş, alfaların ihtiyaçlarını, onlara nasıl hitap edilmesi gerektiğini çok iyi biliyordu. Ama kurtlar onu tanımıyordu. Kurdu henüz çıkmadığı için, ne bir kurt kokusu ne de bir aura hissediliyordu. Büyüyle korunuyordu adeta.
Bu da onu görünmez kılıyordu.
Ve bu, şu anda sahip olabileceği en iyi korumaydı.
Amelia'nın hayatı görünürde sakinleşmişti. Ama içi bir fırtına gibiydi.
Kurdu sessizdi ama uyanmak üzereydi.
Kızı büyüyordu ama Victor'un gözleri hâlâ onun gözlerinde yaşıyordu.
Ve geceleri rüyaları…
Artık yalnızca geçmişi değil, geleceği de gösteriyordu.
Bilinçaltında, dünyada yaklaşan bir felaketin izlerini görüyordu.
Gölge gibi sokaklara sinen bir hastalık.
Sürülere yaklaşan açlık.
Ve bir seçimin — ya kurtulacaklardı ya da yok olacaklardı.
Amelia her sabah uyanıyor, bir gün daha sıradan bir insan gibi yaşamaya çabalıyordu. Ama kaderi sıradan değildi.
Onun yazgısı, kurtların geleceğini değiştirmekti.
Ve bu yazgı, artık kaçınılmaz bir şekilde kapısına dayanıyordu.