Ficool

Chapter 59 - SESSİZ ÇIĞLIK

(Azra'nın Anlatımı)

Sabah uyandığımda, kalbim sanki bütün gece hiç dinlenmemişti. Yorgun değildim; aksine içimde sürekli çarpan bir ses, hiç susmayan bir ritim vardı. Onun varlığı…

Artık biliyordum. Gözlerimi kapattığımda bile hissediyordum: Gölgelerden bana bakan o adam, o nefes, o bakış… hep yanımdaydı. Ama işte en acı olanı buydu: Hep yanımdaydı, fakat hiç yanımda değildi.

Aynaya baktığımda, gözlerimdeki karanlığı fark ettim. Onun bakışları, sanki ruhuma işlenmişti. Dudaklarım titreyerek fısıldadım:

"Neden saklanıyorsun? Neden hâlâ çıkmıyorsun?"

Cevap yoktu. Hep olduğu gibi.

Sadece sessizlik.

Gün boyu defterimin sayfaları bomboş kaldı. Harflerim bile dağıldı, kelimeler anlamını yitirdi. Pencereden dışarı baktığımda gölgeler kıpırdadı, rüzgâr perdeleri hafifçe savurdu. Kalbim o kadar hızlı attı ki, sanki göğsümden çıkıp yere düşecek sandım. Ama yine… sadece sessizlik.

İçimde büyüyen şey artık korku değildi. İlk zamanlar korkuyordum, evet. Ama şimdi korku yerini başka bir şeye bıraktı: Özleme. Bekleyişe. Hatta isyana.

Kalabalığın içinde yürürken duraksadım. Bütün sesler –ayak sesleri, korna gürültüsü, insanların konuşmaları– bir anda uzaklaştı. Sadece kalbimin çarpışını duydum. Ve hissettim… oradaydı. Çok yakında.

Omuzlarım titredi. Dudaklarımdan neredeyse bir çığlık kopacaktı ama yalnızca fısıltı oldu:

"Kaçma artık…"

Gözlerim doldu. Yutkundum. Ellerim bileğime gitti, o görünmez dokunuşun izini aradım. O gece hissettiğim sıcaklığı, kalbime yayılan ürpertiyi. Ama hiçbir şey yoktu.

O hep gölgelerin ardında kalıyordu.

Bir an içimden geçti: Belki de o zincirlerini hiç kıramayacak. Belki de ben hep bu sessizlikle yaşamayı öğreneceğim. Ama sonra kalbim sertçe çarptı, adımlarımı hızlandırdı. İçimde bir kararlılık filizlendi.

"Hayır," dedim kendi kendime. "Ben beklemeyeceğim. O gölgelerden çıkmazsa, ben bulacağım onu."

Çünkü ben artık biliyordum: O benden kaçsa bile, kalbini benden saklayamıyordu. Onun kalbi, benimkiyle aynı ritimde çarpıyordu. Sessizliğin ardında gizlenen bir çığlık vardı.

Ve ben, o çığlığı duyuyordum.

---

More Chapters