Ficool

Gölge Birliği

Gülçin_ATASEVEN
7
chs / week
The average realized release rate over the past 30 days is 7 chs / week.
--
NOT RATINGS
141
Views
VIEW MORE

Chapter 1 - Gölge Birliği

"Oktay, raporu yazmadan çıkma!" diyerek uyardı Eralp.

"Emredersiniz komutanım!". diye karşılık verdi Oktay.

Burası Gölge Birliği. Burada herşey Ani bir şekilde oluşabilir. Burası sadece askeri bir rütbe ile dolu değil burası görünmeyen adamlarla da dolu... Yine yoğun bir gün geçmişti, zaten hiç bir zaman onlar için tam olarak dinlenilmiş olmuyordu ya da sayılmıyordu. Eralp ise şimdi tek sığınağına gidecekti, bu sığınağı onu hiç terk etmemişti, ne zaman sıkılsa ne zaman bunalsa ya da ne zaman yorulsa buraya gelir ve burada anlatırdı herşeyini...

.

.

Eralp Soyer ağzından;

Merhaba. Ben Bordo Bereli Üsteğmen Eralp Soyer. Biraz klasik bir giriş oldu ama ne yapalım, günümüz her gün ilk başta dediklerimiz ile dolu. Askeri üste çalışmanın zorluğu da var ama bizim iki üç kelime dediklerimiz bile attığımız her adımda bize gurur, şeref katıyor. Dışarıdan bakıldığında "Sert adamlar" görüntüsü oluşuyor ama herkesin yarası kendine. Herkes, kendi acısını yaşamayı öğrenir ve bazen bunu yaşadıklarıyla bazende seçtikleri ile ortaya koyar. Neden askerlik ? Neden Bordo Bere ? Evet çok güzel soru ama cevabı kin ve nefret. İnsanlara değil, bilmediklerime değil bildiklerime, beni yüz üstü bırakan herkese karşı. Bu yüzden diğer insanlar, benden başka çocuklar da benim yaşadıklarımı yaşamasın diye. Ben dışarıya bunlari vurmam, sevmem güçsüz görünmeyi beni bu zamana kadar kimse anlamadı, şimdi anlamasalarda olur. Şuan tek durağım; sessiz gibi görünse de asla olmayan, toprak gibi görünse de bir ruhu bir bedeni taşıyan, ölü gibi görünse de hiç ölmeden yaşayan birinin evi. Annem...

Annemi çok küçük yaşta kaybettim, ona çocuk aklı ile bakıldığında tekrar ulaşabileceğimi düşündüm yıllarca bekledim ne gelen vardı ne de giden. Giden zaten beni çoktan bırakıp gitmişti ama Annem... Annem asla beni tam olarak bırakmadı, yarım bıraktı ama bunu da isteyerek yapmadı eğer o gece... o gece benim sesim çıkabilseydi bunlar olmayacaktı ama çıkamadı, ağladım, zirladim ama lanet olsun ki çıkamadı işte sırf bu yüzden benim elimden benliğimi koparan herkese tek tek hesap sormak için, en sonunda anneme ulaşabilmek için Askerlik, bordo bere...

.

.

Yazar Anlatımı;

Tam da olması gereken yerde durdu, bekledi, bekledi ve en sonunda da her zaman ki gibi cesaretini topladı çok iyiymiş gibi görünüp güzel gülümsemeler ile annesinin başına geldi. Önce dua etti ve sonra oturup konuşmaya başladı;

"Anne ben geldim, yine ben geldim. Seni aramaya, bulmaya geldim. Eğitimler aldım, görünmez olabilirim sandım ve yanına gelebilirim sandım, olmadı. Bu dünya gerçekten ayrılıklar dünyası anne, gerçekten herkes bencil sen ölmeseydin ben ölseydim ve keşke... keşke ses çıkarabilseydim."

Tabii ki annesinden cevap gelmedi ama o zaten cevap beklemiyordu, O sadece her zaman anlatır ve dinlenilmesini isteyen biriydi çünkü anlattıklarına karşılık olarak verilen her söz onun canını yakıyordu ve işte bu yüzden yıllarca canı yandığı için güçlü oldu, görünmez olabilecek derece de öğrenim gördü sırf bu yüzden kendi gücünün üstüne güç ekledi.

"Neden gittin diyemiyorum Anne, neden kalmadın, neden beni bıraktın diyemiyorum. Ama ben 6 yaşındayken bile... 6 yaşındayken bile" derken boğazı düğüm düğüm olmuş ve parmak ucunu kalbine dokundurmuştu.

"Kalbim birtek sana açılacak diye söz verdim kendime. Çünkü burayı bir sen bilirsin bir de ben. Sen anlarsın diye sana açtım, hep geliyorum, hep geldim, hep geleceğim. Ve inşallah bir gün yanına da geleceğim" dedi. Daha fazla duramazdı, toprağını sevdi, çiçeklerini suladı ve çıktı. Oradan çıkar çıkmaz sert kişiliği, kasılmış omuzları, 1.97 boyuyla heybetli bir görünüşe geçti çünkü o; annesi dışında kimseye üzgün görünmez kimseye içini dökmezdi.

🦋🦋