Yıldızların Karanlığı
Neon City'nin üzerinde asılı duran dev siluet, ilk bakışta sıradan bir uzay gemisi gibi görünüyordu. Ama onun gövdesi, yıldız ışığını yutan siyah metalden oluşmuştu; yüzeyinde sürekli hareket eden, kıvrılan kırmızı damarlar vardı. Sanki yaşayan bir organizma ile makine arasında bir varlıktı.
Optimus, plazma kılıcını yarıya kadar indirdi, bakışlarını bu dev şekilden ayıramadı. Megatron bile sessizleşmiş, optik sensörleriyle gökyüzündeki yabancıyı tarıyordu.
Birden şehirdeki tüm elektronik sistemler bozuldu—araçlar durdu, iletişim hatları sustu, hatta Autobot ve Decepticon silah sistemleri bile titreyip devre dışı kaldı.
Gökyüzünden, yırtılmış kumaş gibi bir yarık açıldı. İçinden derin ve yankılı bir ses yayıldı:
> "Ben… Nexus Obscura. Yaratılışın hatasını silmeye geldim."
Zamanın Ötesinden Gelen Tehdit
Sentinel Arc, bir enkazın arkasında bu sesi duyunca neredeyse dondu. Çünkü bu isim, Cybertron'un en eski efsanelerinde geçen bir figürdü. Rivayete göre Nexus Obscura, Primus'un karanlık yansımasından doğmuştu. O, yaşam yerine boşluğu; düzen yerine sonsuz kaosu seçmişti.
Megatron, dişlerini sıkarak mırıldandı:
— "Bu imkânsız… O, yok edilmişti."
Optimus başını çevirmeden yanıtladı:
— "Hayır, sadece hapsedilmişti… Şimdi serbest."
Nexus'un gövdesinin alt kısmı açıldı ve yere, kendi başına hareket eden siyah zırhlı dronelar indi. Gözleri kızıl alev gibi yanıyor, dokundukları her metal yüzey anında çürüyor, parçalanıyordu.
Düşmanlar Arasında Kısa Süreli Ateşkes
Optimus, düşen bir droneyi tek darbede parçaladı ama hemen yenileri belirdi.
Megatron, füzyon topunu ateşlemek istedi, ama sistemleri hâlâ Nexus'un yarattığı elektromanyetik alanla bozulmuştu. Bu durum, ikisinin de aynı anda fark etmesine neden oldu: Bireysel savaşları artık bir anlam taşımıyordu.
— Optimus: "Megatron, şimdilik ateşkese ihtiyacımız var."
— Megatron: "Sakın yanlış anlama Prime… Bu sadece benim galibiyetimi çalmalarına izin vermemek için."
Sözlerini bitirir bitirmez ikisi de sırt sırta vererek gelen drone sürüsünü karşıladı. Sokaklar çarpışmaların enerjisiyle parladı, patlamalar gökyüzünü aydınlattı.
Gölgelerin İnişi
Yukarıda Nexus'un gölgesi şehri tamamen kaplamıştı. Karanlık damarlardan dev enerji ışınları indi ve kilometrelerce ötedeki yapıları saniyeler içinde buhara çevirdi. O an herkes anladı: Bu sadece bir şehir savaşı değildi. Bu, Cybertron'un ve Dünya'nın sonunu getirebilecek bir felaketti.
Optimus, Nexus'un yarattığı yarıktan başka bir enerji imzası algıladı—sanki bu karanlık gemi, başka bir boyuttan güç çekiyordu. Bu güç kaynağını durdurmazlarsa, savaş alanında kimse hayatta kalamayacaktı.
Bölüm, Optimus'un şu sözleriyle biter:
> "Bu sefer… düşmanlarımız bizimle aynı safta savaşacak. Çünkü yok oluş hepimizin kapısında."