Ficool

Gölgede Kalan Aşk

Muhammed_Soner
7
chs / week
The average realized release rate over the past 30 days is 7 chs / week.
--
NOT RATINGS
158
Views
Synopsis
İstanbul’un en eski ailelerinden Aydemirler, dışarıdan kusursuz bir yaşam sürüyor gibi görünür; köşkleri, servetleri ve güçleriyle herkesin dilindedirler. Fakat ailenin duvarları ardında öyle derin çatlaklar, öyle karanlık sırlar saklıdır ki… hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Genç ve hayalleri büyük olan Elif Arsan, ailesini geçindirmek için küçük işlerde çalışan, sade bir hayat süren bir kızdır. Tesadüf gibi görünen bir iş görüşmesi onu ilk kez Aydemir Köşkü’nün kapısına getirir. Bu adım, Elif’in kaderini geri dönüşü olmayacak şekilde değiştirir. Köşkte karşılaştığı dünyada: Güçlü ama içi yaralı bir adam, Sırlarla dolu bir aile, Zenginliğin arkasına saklanmış karanlık bir geçmiş, Ve kimsenin bilmediği gizli bir rekabet vardır. Elif’in yolu, soğuk ve mesafeli tavrının altında derin acılar saklayan Miraç Aydemir ile kesiştiğinde, ikisi arasındaki çekim hem beklenmedik hem de tehlikeli bir hâl alır. Miraç’ın geçmişten taşıdığı yükler, Elif’in masumiyetiyle çözülmeye başlarken; köşk içindeki dengeler yavaşça bozulur. Bu çekim sadece Miraç’ın değil, köşk içinde gücü elinde tutan başka bir kişinin de dikkatini çeker. Ve bu ilgi, sadece kıskançlık değil… çok daha karanlık bir ihtirası uyandırır. Elif ne kadar uzak durmaya çalışsa da her adımında köşkün gölgeleri onu içine çeker. Bir bakarsın bir tebessüm… Bir bakarsın bir fısıltı… Bir bakarsın gecenin sessizliğinde duyulan bir kapı gıcırtısı… Ve Elif kendini hem korunmak hem de sevmek arasında sıkışmış halde bulur. Aydemir Köşkü, dışarıdan ihtişamlı görünse de, içine giren her insanı değiştiren gizli bir savaş alanıdır. Aşkın mı daha güçlü, yoksa aile sırlarının mı… kimse kolayca bilemez. “Gölgede Kalan Aşk”, yasak duyguların, büyük sessizliklerin, içten içe büyüyen kıskançlıkların ve aşk ile tehlikenin yan yana yürüdüğü nefes kesici bir hikâye anlatır. Ve okur hep şu sorunun peşinde sürüklenir: Bir insan, gölgelerde kalan bir aşk için ne kadar ileri gider?
VIEW MORE

Chapter 1 - YAĞMURUN GETİRDİĞİ KIZ

İstanbul, akşamüstü gri bir sessizliğe gömülmüştü. Gökyüzü, şehrin üzerine ağır bir perde gibi çökmüş; Boğaz'ın üzerinde dolaşan martılar bile yağmurun kokusunu hissedip kıyıya çekilmişti. Aydemir Köşkü'nün devasa bahçesi ise rüzgârla birlikte hışır hışır sesler çıkarıyor, yılların ihtişamı bu fırtınalı havanın içinde daha da ürkütücü görünüyordu.

Köşkün büyük kapıları açıldığında, içeriye adım atan genç kızın nefesi bir an için kesildi.

Elif Arsan, hayatında ilk defa böyle bir yerde bulunuyordu.

Sıcaklığı olmayan, yüksek tavanlı salona girdiğinde ayak sesleri boşlukta yankılandı. Elinde sakince sıktığı dosya, terleyen avuçlarında kayacak gibi oluyordu. Derin bir nefes aldı. Sakin ol Elif… sadece bir iş görüşmesi.

Görüşmeyi ayarlayan kadın "Müdür Bey birkaç dakika içinde gelir" diyerek uzaklaşınca Elif salonda tek başına kaldı. Etrafına bakarken gözleri köşkün duvarlarındaki büyük yağlı boya tablolarına takıldı. Asırlık çerçevelerin arasında ciddi bakışlı adamlar, soğuk yüzlü kadınlar vardı. Her birinin gözleri sanki Elif'e dönük, onu süzüyordu.

Tam o sırada salonun diğer kapısı açıldı.

Ayak sesleri… ağır, kararlı, sert.

Elif yavaşça başını çevirdi.

Kapıdan içeri, siyah takım elbisesiyle uzun boylu bir adam girdi. Islak saçlarının uçlarından hâlâ yağmur damlıyordu. Adamın yüzünde soğuk, ölçülü bir ifade vardı; sanki her adımı hesaplanmış gibiydi.

Bu adam, köşkün büyük oğlu Miraç Aydemir'di.

Elif, onun kim olduğunu bilmiyordu ama bakışlarının ağırlığı hemen hissediliyordu. Miraç, genç kıza doğru yaklaştı. Yabancılara alışkın olmayan o sınırsız kendine güveniyle, önce dosyaya sonra Elif'in gözlerine baktı.

"Görüşme için mi geldiniz?" dedi, sesi derin ve netti.

Elif hafifçe başını salladı. "Evet… sekreter hanım—"

Miraç, kısa bir bakışla onu kesti. "İyi. Bekleyin."

Sonra hiçbir şey söylemeden salondan geçti, büyük merdivenlere yöneldi.

Elif onun arkasından bakarken kalbi istemsizce hızlı atmaya başladı. Bu adamın duruşunda bir şey vardı… baskın ama bir yandan da hüzünlü. Sanki omuzlarında kimselerin bilmediği ağır bir yük taşıyordu.

Elif kendini toparlamaya çalışırken, köşkün devasa kapısı bir kez daha açıldı. İçeri giren adamın adımları acelesiz ama kendinden emindi.

Fikret Aydemir.

Miraç'ın evli amcası.

Fikret, yağmurdan sırılsıklam olmuş halde şemsiye kaparken Elif'i fark etti. Gülümsemesi Miraç'ın aksine çok daha yumuşaktı; hatta fazlasıyla ilgilidir.

"Hoş geldiniz," dedi yaklaşarak. "Siz yeni asistan adayı olmalısınız."

Elif utangaç bir şekilde doğruldu. "Evet… şey… görüşme için geldim."

Fikret'in bakışları Elif'in yüzünde bir an fazla durdu. O an Elif'in içine bir ürperti girdi, ama nedenini çözemezdi.

Fikret gülümsemeye devam ederken yanağından akan yağmur damlasını parmağıyla sildi.

"Üşümüşsünüz. Şu köşkün soğuğu da insanı hemen çarpıyor. Buyurun, oturun. Birazdan herkes burada olur."

Elif tam teşekkür edecekken merdivenlerden sert bir ses duyuldu. Miraç, yukarıdan onları süzüyordu.

Bakışı, Fikret'ten çok Elif'e doğru kaydı. Kaşları istemsizce çatıldı.

Sanki bir şey hoşuna gitmemişti.

Fikret ise bunu fark etmedi bile. Elif'e dönüp daha alçak sesle konuştu:

"Merak etmeyin. Burada kimse sizi incitemez."

Elif bu cümleyi duyduğunda içini bir ürperti daha kapladı. Köşk ne kadar büyükse, içindeki gerilim de o kadar yoğundu.

---

Dakikalar sonra Elif, görüşme için hazırlanan odaya çağrıldı. İçeri girdiğinde, Miraç masanın arkasında oturuyordu. Gözleri kağıtlara değil, direkt ona bakıyordu. Birkaç saniyelik sessizlik ikisinin arasında ağırdı.

"Dosyanızı getirin," dedi Miraç.

Elif dosyayı uzattı. Parmakları birbirine değdi.

Elif'in kalbi bir an duracak gibi oldu.

Miraç başını kaldırdı.

O an göz göze geldiler.

Ve Elif, hayatının tam o anda değişmeye başladığını hissetti.

Ama bu değişimin onu nereye sürükleyeceğini bilemezdi.

Kapının dışında ise Fikret gizlice onları izliyordu.

Gözlerindeki kıskançlık, daha o saniyede alev almaya başlamıştı...