Bir kez olsun bir şeyden de eksik kalsak olmaz mı abla? Tabi ki eksik kalmayacağız baktık olmuyo üç ya da beş tane indirir kaçarız. Tanrım bize bir çıkış yolu göster, bu iş ablama kalırsa ayvayı yerim.
Abartmayı bırak Earl, hadi ilerleyelim mi? Hazırım gidelim. Earl, gölge kurtlarının dikkatini üstüne çekip onları bir araya topladı bu süreçte Cassie ise geride kalan gölge kurtlarını öldürdü. Cassie halinden oldukça memnundu ancak Earl kendine uygun olmayan bir kılıç kullandığı için çok çabuk yoruluyordu.Geriye sadece son beş kurt kalmışken büyük bir suret belirdi, bu sürünün alfasına aitti. Earl geri çık hemen! Earl daha neler olduğunu anlamadan bir sırtına doğru bir saldırıya maruz kaldı neyse ki derin bir yara açılmadı aksi takdirde buradan çıkma ihtimali bir hayli düşerdi. Cassie, Earl'ın acı içinde yere düştüğünü görünce kendini kaybetmişti.
Yayını indirdi ve sağ elini havaya kaldırdı hemen ardından birkaç anlaşılmayan söz mırıldandı. Gölge kurtlarının lideri bir anda yere yığıldı, neye uğradığını şaşırmış gibiydi. Cassie'nin safir mavisi gözleri kan kırmızısına dönmüştü ayrıca korkunç bir aura etrafa yayıldı sanki bir ejderha aurası... Kurt yere yığıldı, Earl şok içinde doğrudan Cassie'nin gözlerine bakıyordu. Cassie, alfa kurda bir bağlama büyüsü yaptı bu sayede onu bir satranç piyonu gibi kontrol edebilecekti.Dakikalar içinde kendine geldi ve Earl'a doğru koştu. İyimisin kardeşim? Çok acıyor mu? Fazla hareket etme, yara daha da derinleşmesin. Enfeksiyon kapmadan yarayı sarayım. Tamam, lütfen çabuk ol abla.
Biliyormusun kendimi ölümün eşiğinde ki bir ceylan gibi hissediyorum. Deme öyle, yaralı bir aslansın sadece, yakında iyileşirsin şifa büyüm seni tam anlamıyla iyileştirmeye yetmediği için üzgünüm. Bunun gibi ufak şeyleri dert etme olur böyle şeyler herşey en başından beri benim hatamdı. Yanlış kılıcı aldığımı fark edemedim. Aslında yanlış kılıcı aldığını fark etmiştim, yeni bir kılıç denemek istediğini düşünmüştüm... Her neyse bugünlük bu kadar yeter de bu kurda ne yaptın neden bir an yere kapandı? Bağlama büyüsü yaptım canım. Uzun zaman sonra ilk kez büyü kullanıyorsun bu gerçekten büyük bir olay eve dönünce bun kutlayalım. Saçmalamayı kes Earl sadece 8 yıldır büyü kullanmıyorum. 17 yaşında olduğunu göz önüne alırsak gayet uzun bir süre.. Sen burada dur ben etrafı kontrol edip döneceğim. Tamam, lütfen acele et bu ortamda daha fazla kalmak istemiyorum abla. Endişelenme hemen döneceğim.
Burası cidden karmaşık umarım kaybolmam, hayır hayır böyle düşünmeme liyim elbette ki kaybolmayacağım. Cassie bir sağa bir sola, bazen ileri bazen geri ilerleyerek nihayetinde büyük boş bir odaya ulaştı. İçeri de sadece bir kılıç vardı. Kılıç, katanaya benziyordu. Normal şartlar altında keskin kısımın gümüş rengi olması gerekirken maviydi.. gece mavisi gibi yoğun bir ton. Üstelik hem Cassie'nin hem de Earl'ın bilmediği türden bir enerji yayıyordu.
Kılıç oldukça inceydi en ufak bir hamlede kırılacakmış izlenimi veriyordu. Cassie kılıcı aldı ve kayalardan birine doğru hamle yaptı, kılıcın gücü karşısında ağzı açık kaldı çünkü kaya kusursuz bir şekilde iki parçaya ayrılmıştı. Nihayetinde kılıcın Earl'ın işine yarayabileceğini düşünüp yanına aldı ve geri dönmek üzere yola çıktı. Yolda birkaç tane orka rastladı ve içinden şu sözleri geçirdi. Birbiriyle yakından uzaktan hiçbir alakası olmayan bu türler neden bir arada bulunuyorlar ki daha da önemlisi savaşmadan nasıl duruyorlar. Neyse ne de olsa her birinin canı 1 ok gelişmişler ise 2 ok. Yani kolay olacaklar.