Gravella salonda bir köşeye çekilmişti. İnsanların ilgisinden kaçmak, onların sorularını duymamak için gülümsüyordu ama içinde kıyamet kopuyordu.
O sırada Kaelreth D'Armonte, insanların meraklı bakışlarını umursamadan ağır adımlarla yaklaşmaya başladı. Prenses Elira tam ona doğru yürürken, Kaelreth yön değiştirdi. Kalabalık hafifçe dalgalandı.
Gravella başını çevirdiğinde onun ayaklarını gördü önce. Ardından o tanıdık sert sesle başını kaldırdı:
"Dans eder misiniz?"
Gravella'nın gözleri büyüdü. Tüm salon susmuştu. Kalbi neredeyse duracaktı.
Kaçmak istiyordu. Hayır diyemezdi.
"E-elbette, efendim…"
Elini uzattı.
Kaelreth onu nazik ama ölçülü bir biçimde kavradı. Beline hafifçe dokundu.
Ve müzik başladı.
İlk adımlar yavaş, uyumlu ama gergindi.
Gravella göz göze gelmemeye çalışıyordu.
Kaelreth ise… başka bir şey düşünüyordu.
💭 Kaelreth'in İç Sesi (Dans Sırasında):
"Margos'un kızı… güya masum.
Ama hepsi öyle görünür, değil mi?
Tatlı bir gülümseme. Göz alıcı saçlar.
Ama içlerinde yılanlar gibi zehir taşırlar."
Kaelreth'in gözleri onun saçlarından parmak uçlarına indi.
"Baban gibi…
O gün… senin odandan geçerken…"
🔁 Flashback: Gravella'nın Odası – 2 Hafta Önce
Kaelreth koridorda ilerlerken içeriden bir ses duymuştu.
Kapı aralıktı.
İçeride iki adam konuşuyordu.
Biri Gravella'nın babasıydı. Tanıyordu onu: Lord Vireon, Margos'un karanlık gölgesi.
"Yurtiçi ticaret hattı tamam. Sarayı da kullanabileceğiz. Gravella farkında bile değil. Onun odasını sevkiyat için kullanacağız. Kontrat burada, kilitli sandıkta. Gören olursa onun üstüne yıkarız."
Kaelreth nefesini tutmuştu.
Bir tıkırtı sesi geldi.
Sonra sessizlik.
İçeri girdiğinde kimse kalmamıştı.
Ama kapının yanındaki küçük kutuda…
O kontrat duruyordu.
Kaelreth parşömeni açtı.
Kaşlarını çattı.
Ve o an kararını verdi.
"Gravella da içinde. Ya biliyor… ya da göz yumuyor.
İkisi de suç."
🔁 Geri Dönüş: Barış Balosu – Şu An
Dans devam ediyordu.
Gravella usulca soracak gibiydi ama susuyordu.
Kaelreth ise buz gibi bir bakışla gözlerini kaçırdı.
"Siz Margoslular… dıştan masum, içten çürümüşsünüz.
Sizden nefret ediyorum."
İç sesiyle konuştu, belli etmeden:
"Üzgünüm prensesim… Bu gece seni dansa kaldırmam mümkün değil.
Yeni suçlarla meşgulüm…"
Müziğin son notası çaldığında, Kaelreth Gravella'nın elini bıraktı.
Bakışları hiç değişmedi.
Ve hiçbir şey söylemeden oradan uzaklaştı.
Gravella, hâlâ neye uğradığını anlayamamıştı.
Ama o bakışta bir şey vardı…
Soğukluktan öte, yakıcı bir şüphe.
Balo sona ermişti. Salon yavaş yavaş boşalıyor, süslü elbiseler, değerli taşlar ve parfümler sessizce arkasında bir gece bırakıyordu.
Gravella ise hâlâ Kaelreth'in o buz gibi bakışlarının etkisindeydi.
"Dans etti ama hiç dans etmedi. Gülümsedi ama nefret etti…
Bu adam… beni neden böyle süzüyor?"
Cevap yoktu.
Ama o cevabın bir kısmı, tam o sırada sarayın dışındaki sisli limanlarda şekilleniyordu.
⚔️ Margos'un Gölgesinde – Lord Vireon'un Planı
Uzak bir handa, eski bir harita masaya serilmişti.
Mum alevi titriyor, gölgeler duvarda sinsice dans ediyordu.
Lord Vireon, Margos'un kaçakçı prensi, karşısındaki adama eğildi:
"Gravella sarayda. İçeriden bilgi akıtan bir piyonum var artık.
Ama bu kez fark edilmemeli.
O kontrat… evet, hata ettim.
Ama bu kez… kızım farkında bile olmadan bana hizmet edecek."
Adam kaşlarını çattı:
"Ya kızınız işbirliği yapmazsa?"
Vireon sırıttı. Dudaklarının kenarı karanlıktan daha soğuktu.
"Yapmasa da olur. Onun odasına birkaç belge daha bırakırsın.
Benimle bağlantılı olduğunu bilmeyecek.
Sarayda güven kazandıkça, bizim yükümüzü taşıyacak.
Ve herkes onu casus sanacak."
Adam sustu.
"Ama bu onun hayatına mal olabilir…"
"Zaten o hayat benim kanımdan.
İster istemez bu oyunun içinde doğdu."
🥀 Aynı Anda Sarayda – Gravella'nın Gecesi
Gravella, geceliğini giymiş, odasının penceresinden dışarıya bakıyordu.
Kaelreth'in sözleri kulaklarında dönüyordu.
"Margoslulardan nefret ediyorum."
"Ama ben… ben ne yaptım ki?"
"Sadece yaşamak istiyorum."
"Hayatta kalmak."
O sırada hizmetçi kapıyı tıklattı:
"Efendim, odanıza yeni belgeler ulaştırıldı. Babacığınızın gönderdiği bazı özel notlar varmış."
Gravella şaşırdı.
Masanın üstüne bırakılan küçük zarfa yaklaştı.
İçinden çıkan belgeler… finansal raporlar, görünüyor ama gizli sembollerle doluydu.
"Bu belgeler ne?"
"Babam… bunları niye gönderdi?"
Masumca dosyaları okurken… fark etmedi.
Bir zarfın içindeki kâğıtta, Kaelreth'in gözetimi altındaki yasadışı ticaret noktalarının haritası vardı.
Ve sabaha kadar Gravella, hayatının en büyük iftiralarından birine sürüklenecekti.
Gravella ertesi sabah, zarif bir sabahlıkla sarayın taş koridorlarında yürürken, elinde hâlâ babasından geldiği söylenen belgeleri taşıyordu. Ne içerdiğini bilmiyordu… ya da içeriği önemsemiyordu. Onun için bunlar sadece "ailesinden gelen evraklardı."
Ancak bu masum yürüyüş, çoktan izleniyordu.
Kaelreth D'Armonte, sarayın balkonundaki gölgede, gözlerini Gravella'dan ayırmadan duruyordu. Yanındaki muhafız komutanına sessizce eğildi:
"Efendim, kâğıtlar babasından gelmiş. Hizmetçiler teslim ettiklerini söylüyor."
Kaelreth başını eğmeden sordu:
"İçeriği?"
"Sarayla alakalı planlar içeriyor gibi görünüyor. Ama kodlu. Üzerinde çalışıyoruz."
Kaelreth'in yüzü kaskatı kesildi. Gözleri Gravella'nın elindeki belgeleri süzüyordu.
"Bu kız… gerçekten masum olabilir mi?
Yoksa tüm bu saf maskesinin altında yıllardır plan yapan biri mi?"
💭 Kaelreth'in İç Sesi:
"İki hafta önce kontratını buldum…
Şimdi yine belgeler taşıyor.
Masum rolünü çok iyi oynuyor.
Ama birini kandırmak kolaydır.
Beni değil."
Kaelreth gözlerini kıstı. Gravella, koridorun sonunda gözden kaybolurken içinden fısıldadı:
"Bu sefer elimde daha fazla ipucu olacak.
Sana yaklaşacağım Gravella…
Ve her yalanın altını tek tek kazıyacağım."
🐍 Aynı Anda – Saray Arşivlerinde
Kaelreth'in emriyle belgeler incelenmeye başlamıştı.
Bir yazıcı, kâğıtların arasındaki haritayı açtı. Üzerinde, sarayın güvenlik noktaları, tedarik geçiş yolları ve… yasadışı sevkiyat işaretleri vardı.
"Bunlar içeriden biri tarafından çizilmiş gibi," dedi yazıcı, titreyerek.
"Sadece saray içinden biri bu bilgilere ulaşabilir."
Kaelreth haritayı aldı. Gözleri tek bir noktaya takıldı.
Margos Hanesi Odası. Gravella'nın özel bölümü.
🥀 Gravella'nın Odasında
Gravella, gelen belgeleri bir kenara koymuş, aynanın karşısında saçlarını tarıyordu.
İçini kemiren garip bir his vardı.
Bir şeylerin yolunda gitmediğini hissediyordu.
"Beni dansa kaldırdı… ama gözlerinde nefret vardı.
Bir şey gizliyor.
Ve ben artık bu oyunun bir parçasıyım."
Kaelreth'in Kararı;
Kaelreth belgeleri masasının üzerine fırlattı. Yumruğunu sıktı.
"Bu kızla oynayacak zamanım yok.
Sarayın içinde dönen bu işin sonunu getireceğim.
Ve gerekirse onu da karşıma alacağım."
Sonra ağır adımlarla muhafızına döndü:
"Onu göz altında tutun.
Ama belli etmeyin.
Gravella Margos… artık benim görevim sensin."
Gravella sabahın ilk ışıklarında sarayın bahçesindeydi.
Dün geceki baloda olanları hâlâ düşünüyordu.
Kaelreth'le dans ederken hissettiği o soğuk ama dikkatli bakışlar…
Bir şeyi saklıyordu ondan.
Ama ne?
Çiçeklerin arasından geçerken arkasından bir ses duydu:
"Bu sarayda yürüyen herkese bir gölge düşer.
Ama bazıları, başkalarının ışığını çalmaya kalkar."
Gravella döndü.
Prenses Elira, zarif adımlarla yürüyerek yaklaşıyordu.
Üzerinde gündüz saray elbisesi, saçları örülmüş, başında zarif bir taç.
Ama gözleri… gözleri gülümsenmiyordu.
"Majesteleri," dedi Gravella hafifçe eğilerek.
"Rahat ol Gravella.
Sarayda resmi olmana gerek yok.
Henüz değilsin zaten."
Sözlerinde iğne vardı.
Gravella bu tonu tanıyordu.
Tehdit gibi değildi…
Daha beteri: Uyarı gibiydi.
Elira yaklaştı, çiçeklerin arasından bir gonca kopardı.
Gözlerini ondan ayırmadan konuştu:
"Dün gece çok dikkat çekiciydin.
Elbiseni beğendim.
Ama daha çok… dans partnerini."
Gravella'nın kalbi sıkıştı.
"Beni dansa o davet etti."
"Eder." dedi Elira. "Görevi gereği…
Bazen kiminle dans edeceğini seçemez."
Gravella yutkundu.
Ama Elira devam etti.
"Kaelreth soğuk biridir.
Ama duvarlarının ardında neler olduğunu ben bilirim.
Yıllardır yanımda.
Omzuma kan döküldüğünde elimden ilk o tuttu.
Ve bir gün o el… benim olacak."
Bir adım daha yaklaştı.
Sesi alçaldı ama sözleri netti:
"Bu sarayda geçmişiniz karanlıksa…
Gölgenizi fazla büyütmemeye dikkat edin.
Yoksa ışıklar… üzerinize düşer."
Gülü Gravella'nın eline bıraktı.
Ve gülümseyerek arkasını döndü:
"Güzel günler senin için yeni.
Ama unutma… bazı şeyler yalnızca bir gece sürer."